Üzerine Etkisi
Kanda PSA (Prostat
Spesifik Antijen) testinin, prostat kanserinin erken teşhisi için yararlı
olduğu, ilgili bütün uzmanlık kuruluşları tarafından kabul edilmektedir. İleri
yaşlarda ortaya çıkması ve nispeten yavaş ilerleyen bir kanser türü olması
nedeniyle, erken teşhisin yaşamı uzatma konusundaki faydası bir dönem
tartışılmışsa da günümüzde uzmanların çoğu, yararından kuşku duymadığı için
hastalarını tarama testi yaptırmaları konusunda teşvik etmektedir. Amerikan Kanser
Derneği ve Amerikan Ürologlar Birliği, 10 yıldan daha uzun yaşam beklentisi
olan, 50 yaş üzerindeki bütün erkeklere her yıl prostat muayenesi ve PSA testi
yaptırmalarını önermektedir.
Tek
başına kan PSA yüksekliğinin prostat kanseri göstergesi olma olasılığı %30
civarındadır.
Prostat kanseri dışında başta iyi huylu prostat büyümesi ve
prostat iltihabı olmak üzere, bazı başka nedenlere bağlı olarak da kan PSA konsantrasyonu
yüksek bulunabilir. Kan PSA konsantrasyonu yükseldikçe, bu bulgunun kanserle
ilişkili olma olasılığı da artmaktadır. Genel olarak 4 ng/ml üzerindeki
değerlerin yüksek kabul edilmesine rağmen, bu sınırın yaşa göre belirlenmesinin
daha uygun olacağı, genç yaştaki erkekler için daha düşük, ileri yaşlardaki
erkekler için daha yüksek değerlerin sınır olarak kabul edilmesinin daha uygun
olduğu kabul edilir. Bu nedenle hekimler, PSA neticelerini hastanın yaşı ve
muayene bulguları başta olmak üzere, hastalara ait başka bilgileri de dikkate
alarak yorumlamaktadır. Kan PSA seviyesinin yüksekliği, prostat dokusunda kanser
varlığının kesin bir göstergesi olmasa da ölçüm sonucun normal sınırlar içinde
bulunması prostat kanseri olasılığını belirgin derecede azalttığından hekimleri
ve hastaları rahatlatmaktadır.
PSA
testi ile birlikte prostat muayenesinin de yapılması ve bu iki incelemenin
beraberce kanser lehine bulgu vermesi halinde gerçekten kanser bulunma olasılığı
%50’ye yükselmektedir. Bu bilgi bize prostat kanseri taraması amacıyla kanda
PSA testinin ve prostat muayenesinin beraberce kullanılmasının yararını
göstermektedir.
Uzun
zamandır yaygın bir şekilde kullanılan “Serbest PSA testi”, kan PSA konsantrasyonu sınır olarak kabul edilen aralıkta, yani 4-10 ng/ml arasında ölçülen kişilere
ileri inceleme (biyopsi) yapıp yapmama kararının daha isabetli bir şekilde
verilmesine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Serbest PSA/Total PSA oranının
düşüklüğü prostat kanseri bulunma olasılığını artırmakta, yüksekliği ise
azaltmaktadır. Bu nedenle hekimler, “sınır” kabul edilen aralık içinde yer alan
bir ölçüm sonucuyla karşılaştıklarında, ileri inceleme kararı vermeden önce çoğunlukla
serbest PSA/total PSA oranını da görmek ister.