Üzerine Etkisi
- LİPOPROTEİN (a)
- Tümü
LİPOPROTEİN (a)
Diğer adları: Lp(a), lipoprotein küçük a, lipoprotein small a.
Kullanım amacı: Koroner kalp hastalığı veya
serebrovasküler hastalık riskinin değerlendirilmesi sırasında lipit
profili parametrelerine ek bir parametre olarak kullanılır. Özellikle hastalık
belirtilerinin nispeten erken yaşlarda ortaya çıkmasına, ailede koroner kalp
hastalığı riskinin fazla olmasına rağmen, geleneksel risk faktörlerinin durumu
açıklamaya yetecek özellikler taşımaması durumunda bu risk faktörünün de
değerlendirilmesi yararlı bulunabilir. Ayrıca, Framingham risk skorlaması
yapılırken, orta derecede risk taşıdığı belirlenen kişilerde tedavi kararının verilmesine
etki edebilecek ilave bir parametre olarak da kullanılabilir.
Genel bilgiler:
· Lp(a), LDL?nin apo(a) ile kompleks oluşturarak meydana
getirdiği modifiye formudur. Varlığı ilk kez 1963 yılında, kodlayıcı geni 1987
yılında tanımlanmıştır. Bir glikoprotein
olan apo(a), LDL?ye ApoB100 proteini üzerinden disülfit bağı ile bağlanır.
Apo(a) sentezi karaciğer hücrelerinde, apolioprotein(a) ve LDL birleşmesi ise
karaciğer hücrelerinin yüzeyinde gerçekleşir. Lp(a)?nın plazma ömrü 3-4 gün
kadardır. Ne şekilde katabolize edildiği konusunda yeterince bilgi yoktur. LDL
reseptörlerine bağlanmanın Lp(a) metabolizması açısından önem taşımadığı düşünülmektedir.
Lp(a) katabolizmasında karaciğerin ve böbreklerin rolünün olabileceği düşünülmektedir.
· Apo(a) komponentinin plazminojene benzer bir
yapıya sahip olması, ilk anda koagülasyon sisteminde bir rolünün olabileceğini
düşündürmüş olsa da, bu güne kadar bu konu ile ilişkili olarak tanımlanmış
herhangi bir fizyolojik fonksiyonu yoktur. Beklenenin aksine fibrinolitik
aktiviteye sahip olmadığı gibi, tam tersine bağlanma yeri konusunda plazminojen
ile yarışmaya girip, fibrinolitik aktiviteyi yavaşlattığı ve böylece tromboza
eğilim yarattığı düşünülmektedir. PAI-1 salgısını uyarmasının da trombogenezde
etkili olabileceği tahmin edilmektedir. LDL komponentinin ise ateroskleroz
sürecini hızlandırıcı bir etki meydana getirdiği kabul edilmektedir. Mac-1
integrin ile etkileşerek ortama iltihabi hücrelerin gelmesini uyarıcı bir
etkisinin olduğu, anjiogenez, yara iyileşmesi ile ilgili süreçlerde düzenleyici
rolünün olabileceği düşünülmektedir. Ancak Lp(a) konsantrasyonu çok düşük ve
hatta okunamayacak derecede düşük olan kişilerin tamamen sağlıklı bir şekilde
yaşamlarını sürdürdükleri görülmektedir.
· Apo(a)?nın plazminojen ile ileri derecede benzer bir
yapıya sahip olması dikkat çekmektedir. Ancak apo(a) plazminojenin fibrin parçalayan
aktif bölgesini içermez. Plazminojende de bulunan, kringle olarak
adlandırılan ünitelerin sayısının değişkenlik göstermesi sebebiyle apo(a)
üniform bir molekül değildir. Bu durum, immünolojik teknikler kullanılarak
Lp(a) kitlesini ölçen analiz metotlarının standardizasyonunda sorun çıkarmaktadır.
Lp(a) ölçümü yapan metotların bir bölümünde immünolojik teknikler kullanılarak
protein kitlesi ölçülürken, diğer bölümünde ise Lp(a) tarafından taşınmakta
olan kolesterol miktarı belirlenir. Birinci grup metotlar için bulunan standardizasyon
sorunu ikinci grup metotlarda mevcut değildir. Genellikle her iki grup metodun
sağladığı veriler birbiri ile korelasyon gösteriyorsa da, toplam Lp(a)
kitlesinden çok, bu lipoproteinlerle taşınan kolesterol miktarının
kardiyovasküler hastalık riski ile daha fazla korelasyon gösterdiği kabul
edilmektedir. Lp(a) kitlesi, Lp(a) kolesterol kitlesinden yaklaşık 10 kat daha
fazladır. Genel olarak Lp(a) kolesterol ölçümünde 3 mg/dL, Lp(a) kitle
ölçümünde ise 30 mg/dL sınır değer olarak kabul edilir.
· Pek çok klinik ve epidemiyolojik çalışma, Lp(a)?nın
koroner kalp hastalığı ve inme için bağımsız bir risk faktörü olduğunu
göstermektedir. Yani LDL ya da non-HDL kolesterol konsantrasyonu veya bilinen
diğer risk faktörleri ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Apolipoprotein(a)?nın
sentez hızı ve molekülün büyüklüğü çok büyük oranda şahsın genotipine bağlıdır.
Diyetle ve egzersizle anlamlı ölçüde düşürülmesinin sağlanamadığı
bildirilmektedir. Mevcut kolesterol düşürücü ilaçların da Lp(a) konsantrasyonunu
düşürücü bir etkisi yoktur. Yalnızca niasin?in, Lp(a) konsantrasyonunun
düşürülmesinde etkili olabileceğini gösteren bir metanaliz raporu yayınlanmıştır.
· Tedavi olanaklarının çok sınırlı olmasına rağmen,
koroner kalp hastalığı açısından yüksek riskli olduğu düşünülen kişilere
ayrıntılı risk değerlendirmesi sırasında Lp(a) ölçümünün de yapılması önerilebilir.
Yüksek risk taşıyan kişilerde Lp(a) değerinin de yüksek bulunması, modifiye
edilebilir risk faktörleri ile ilgili daha ciddi tedbirlerin alınmasını
gerektirir. Özellikle, prematüre kardiyovasküler hastalığı gelişenlere,
familyal hiperkolesterolemisi olanlara, ailevi prematüre kardiyovasküler
hastalığı olanlara veya statin tedavisine rağmen kardiyovasküler hastalığı
tekrarlayanlara, ileri incelemeler sırasında Lp(a) kontrolünün de yapılması
önerilir. 10 yıllık koroner kalp hastalığı riski de Lp(a) analizi yapılması
gereken hastaların belirlenmesi için yönlendirici olmaktadır. European
guidelines on cardiovascular disease prevention in clinical practice?e göre
10 yıllık fatal kardiyovasküler hastalık riskinin %3 veya üzerinde olması, National
Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel III?e göre ise 10
yıllık fatal veya nonfatal kardiyovasküler hastalık riskinin %10 veya üzerinde
olması durumunda Lp(a) analizi yapılmasının uygun olacağı bildirilmektedir.
Test sonucunun yorumu:
· Lp(a) konsantrasyonu yüksekliğinin koroner kalp
hastalığı riskini artırıcı bağımsız bir risk faktörü olduğu konusunda yeterince
klinik ve bilimsel veri mevcuttur. Lp(a) yüksekliği çoğunlukla genetik kökenlidir.
Lp(a) yüksekliklerinin beslenme tedbirleri ve egzersiz ile giderilmesi mümkün olamamaktadır. Tek başına
veya diğer ilaçlarla birlikte kullanılan niasin?in kan seviyesini düşürmede
yararlı olduğu bildirilmektedir. Ancak niasin, Lp(a) ile birlikte total
kolesterol ve trigliserit konsantrasyonlarını düşürüp aynı zamanda
HDL-kolesterol konsantrasyonunu yükselttiğinden, sağlanan yararın doğrudan ve
tamamen Lp(a) ile ilişkili olduğunun söylenmesi mümkün değildir. Konunun
açıklığa kavuşturulması, ancak selektif olarak Lp(a)?yı düşürmenin
kardiyovasküler hastalık riskinden korunmadaki etkisini değerlendiren
randomize, kontrollü araştırmalarla mümkün olabilecektir.
· Lp(a) yüksekliği, genetik kökenli yüksekliklere göre
daha seyrek olmakla birlikte, familyal hiperkolesterolemi, hipotiroidizm,
diabet, kronik renal yetmezlik ve nefrotik sendrom gibi hastalıkların sonucu
olarak da ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda altta yatan sebebin tedavisi,
Lp(a) konsantrasyonunun düşmesine de katkıda bulunacaktır.
· Lp(a) düşüklüğünün sebep olduğu bilinen herhangi bir
sağlık sorunu yoktur. Lp(a) konsantrasyonu çok düşük ve hatta okunamayacak derecede
düşük olan kişilerin, yaşamlarını tamamen sağlıklı bir şekilde sürdürdükleri
görülmektedir.
· Lp(a) akut faz proteini gibi davrandığından, aktif
iltihabi olayların bulunduğu dönemde ölçülm
Numune: Serum (kırmızı veya sarı kapaklı tüp). Minimum 200 µL.
Numunenin 10 saatlik sabah açlığı sonrasında alınması gereklidir
Çalışma Yöntemi: Türbidometri.
Referans Aralığı: 0 - 30 mg/dL.
LİPOPROTEİN (a)
Diğer adları: Lp(a), lipoprotein küçük a, lipoprotein small a.
Kullanım amacı: Koroner kalp hastalığı veya
serebrovasküler hastalık riskinin değerlendirilmesi sırasında lipit
profili parametrelerine ek bir parametre olarak kullanılır. Özellikle hastalık
belirtilerinin nispeten erken yaşlarda ortaya çıkmasına, ailede koroner kalp
hastalığı riskinin fazla olmasına rağmen, geleneksel risk faktörlerinin durumu
açıklamaya yetecek özellikler taşımaması durumunda bu risk faktörünün de
değerlendirilmesi yararlı bulunabilir. Ayrıca, Framingham risk skorlaması
yapılırken, orta derecede risk taşıdığı belirlenen kişilerde tedavi kararının verilmesine
etki edebilecek ilave bir parametre olarak da kullanılabilir.
Genel bilgiler:
· Lp(a), LDL?nin apo(a) ile kompleks oluşturarak meydana
getirdiği modifiye formudur. Varlığı ilk kez 1963 yılında, kodlayıcı geni 1987
yılında tanımlanmıştır. Bir glikoprotein
olan apo(a), LDL?ye ApoB100 proteini üzerinden disülfit bağı ile bağlanır.
Apo(a) sentezi karaciğer hücrelerinde, apolioprotein(a) ve LDL birleşmesi ise
karaciğer hücrelerinin yüzeyinde gerçekleşir. Lp(a)?nın plazma ömrü 3-4 gün
kadardır. Ne şekilde katabolize edildiği konusunda yeterince bilgi yoktur. LDL
reseptörlerine bağlanmanın Lp(a) metabolizması açısından önem taşımadığı düşünülmektedir.
Lp(a) katabolizmasında karaciğerin ve böbreklerin rolünün olabileceği düşünülmektedir.
· Apo(a) komponentinin plazminojene benzer bir
yapıya sahip olması, ilk anda koagülasyon sisteminde bir rolünün olabileceğini
düşündürmüş olsa da, bu güne kadar bu konu ile ilişkili olarak tanımlanmış
herhangi bir fizyolojik fonksiyonu yoktur. Beklenenin aksine fibrinolitik
aktiviteye sahip olmadığı gibi, tam tersine bağlanma yeri konusunda plazminojen
ile yarışmaya girip, fibrinolitik aktiviteyi yavaşlattığı ve böylece tromboza
eğilim yarattığı düşünülmektedir. PAI-1 salgısını uyarmasının da trombogenezde
etkili olabileceği tahmin edilmektedir. LDL komponentinin ise ateroskleroz
sürecini hızlandırıcı bir etki meydana getirdiği kabul edilmektedir. Mac-1
integrin ile etkileşerek ortama iltihabi hücrelerin gelmesini uyarıcı bir
etkisinin olduğu, anjiogenez, yara iyileşmesi ile ilgili süreçlerde düzenleyici
rolünün olabileceği düşünülmektedir. Ancak Lp(a) konsantrasyonu çok düşük ve
hatta okunamayacak derecede düşük olan kişilerin tamamen sağlıklı bir şekilde
yaşamlarını sürdürdükleri görülmektedir.
· Apo(a)?nın plazminojen ile ileri derecede benzer bir
yapıya sahip olması dikkat çekmektedir. Ancak apo(a) plazminojenin fibrin parçalayan
aktif bölgesini içermez. Plazminojende de bulunan, kringle olarak
adlandırılan ünitelerin sayısının değişkenlik göstermesi sebebiyle apo(a)
üniform bir molekül değildir. Bu durum, immünolojik teknikler kullanılarak
Lp(a) kitlesini ölçen analiz metotlarının standardizasyonunda sorun çıkarmaktadır.
Lp(a) ölçümü yapan metotların bir bölümünde immünolojik teknikler kullanılarak
protein kitlesi ölçülürken, diğer bölümünde ise Lp(a) tarafından taşınmakta
olan kolesterol miktarı belirlenir. Birinci grup metotlar için bulunan standardizasyon
sorunu ikinci grup metotlarda mevcut değildir. Genellikle her iki grup metodun
sağladığı veriler birbiri ile korelasyon gösteriyorsa da, toplam Lp(a)
kitlesinden çok, bu lipoproteinlerle taşınan kolesterol miktarının
kardiyovasküler hastalık riski ile daha fazla korelasyon gösterdiği kabul
edilmektedir. Lp(a) kitlesi, Lp(a) kolesterol kitlesinden yaklaşık 10 kat daha
fazladır. Genel olarak Lp(a) kolesterol ölçümünde 3 mg/dL, Lp(a) kitle
ölçümünde ise 30 mg/dL sınır değer olarak kabul edilir.
· Pek çok klinik ve epidemiyolojik çalışma, Lp(a)?nın
koroner kalp hastalığı ve inme için bağımsız bir risk faktörü olduğunu
göstermektedir. Yani LDL ya da non-HDL kolesterol konsantrasyonu veya bilinen
diğer risk faktörleri ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Apolipoprotein(a)?nın
sentez hızı ve molekülün büyüklüğü çok büyük oranda şahsın genotipine bağlıdır.
Diyetle ve egzersizle anlamlı ölçüde düşürülmesinin sağlanamadığı
bildirilmektedir. Mevcut kolesterol düşürücü ilaçların da Lp(a) konsantrasyonunu
düşürücü bir etkisi yoktur. Yalnızca niasin?in, Lp(a) konsantrasyonunun
düşürülmesinde etkili olabileceğini gösteren bir metanaliz raporu yayınlanmıştır.
· Tedavi olanaklarının çok sınırlı olmasına rağmen,
koroner kalp hastalığı açısından yüksek riskli olduğu düşünülen kişilere
ayrıntılı risk değerlendirmesi sırasında Lp(a) ölçümünün de yapılması önerilebilir.
Yüksek risk taşıyan kişilerde Lp(a) değerinin de yüksek bulunması, modifiye
edilebilir risk faktörleri ile ilgili daha ciddi tedbirlerin alınmasını
gerektirir. Özellikle, prematüre kardiyovasküler hastalığı gelişenlere,
familyal hiperkolesterolemisi olanlara, ailevi prematüre kardiyovasküler
hastalığı olanlara veya statin tedavisine rağmen kardiyovasküler hastalığı
tekrarlayanlara, ileri incelemeler sırasında Lp(a) kontrolünün de yapılması
önerilir. 10 yıllık koroner kalp hastalığı riski de Lp(a) analizi yapılması
gereken hastaların belirlenmesi için yönlendirici olmaktadır. European
guidelines on cardiovascular disease prevention in clinical practice?e göre
10 yıllık fatal kardiyovasküler hastalık riskinin %3 veya üzerinde olması, National
Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel III?e göre ise 10
yıllık fatal veya nonfatal kardiyovasküler hastalık riskinin %10 veya üzerinde
olması durumunda Lp(a) analizi yapılmasının uygun olacağı bildirilmektedir.
Test sonucunun yorumu:
· Lp(a) konsantrasyonu yüksekliğinin koroner kalp
hastalığı riskini artırıcı bağımsız bir risk faktörü olduğu konusunda yeterince
klinik ve bilimsel veri mevcuttur. Lp(a) yüksekliği çoğunlukla genetik kökenlidir.
Lp(a) yüksekliklerinin beslenme tedbirleri ve egzersiz ile giderilmesi mümkün olamamaktadır. Tek başına
veya diğer ilaçlarla birlikte kullanılan niasin?in kan seviyesini düşürmede
yararlı olduğu bildirilmektedir. Ancak niasin, Lp(a) ile birlikte total
kolesterol ve trigliserit konsantrasyonlarını düşürüp aynı zamanda
HDL-kolesterol konsantrasyonunu yükselttiğinden, sağlanan yararın doğrudan ve
tamamen Lp(a) ile ilişkili olduğunun söylenmesi mümkün değildir. Konunun
açıklığa kavuşturulması, ancak selektif olarak Lp(a)?yı düşürmenin
kardiyovasküler hastalık riskinden korunmadaki etkisini değerlendiren
randomize, kontrollü araştırmalarla mümkün olabilecektir.
· Lp(a) yüksekliği, genetik kökenli yüksekliklere göre
daha seyrek olmakla birlikte, familyal hiperkolesterolemi, hipotiroidizm,
diabet, kronik renal yetmezlik ve nefrotik sendrom gibi hastalıkların sonucu
olarak da ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda altta yatan sebebin tedavisi,
Lp(a) konsantrasyonunun düşmesine de katkıda bulunacaktır.
· Lp(a) düşüklüğünün sebep olduğu bilinen herhangi bir
sağlık sorunu yoktur. Lp(a) konsantrasyonu çok düşük ve hatta okunamayacak derecede
düşük olan kişilerin, yaşamlarını tamamen sağlıklı bir şekilde sürdürdükleri
görülmektedir.
· Lp(a) akut faz proteini gibi davrandığından, aktif
iltihabi olayların bulunduğu dönemde ölçülm
Numune: Serum (kırmızı veya sarı kapaklı tüp). Minimum 200 µL.
Numunenin 10 saatlik sabah açlığı sonrasında alınması gereklidir
Çalışma Yöntemi: Türbidometri.
Referans Aralığı: 0 - 30 mg/dL.